mehmetnuriersoy

Mehmet Nuri Ersoy

T.C. Kültür ve Turizm Bakanı

Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali, uzaklardaki bir çağrının bize yansıyan yanıdır. Unutmayalım diye turna kuşunun kanat çırpışlarında kendini hatırlatır. Bir olmaya davettir. Değerlerimize sahip çıkmanın, Türk Dünyası ile kültürel alanda buluşmanın, Türk milletleri adına yeni şeyler söylemenin zamanının çoktan geldiğinin habercisidir bu festival.

Büyük devletler kuran konar göçer Türklerin kahramanlık hikayelerini yaşatarak sonraki kuşaklara anlatan bir bilgedir Korkut Ata. Dün, bugün yaşayan ve gelecekte de yaşayacak bu yüce şahsiyetin adının bu festival vesilesiyle yeniden yaşatılıyor olması da ayrıca Türk Dünyası adına onur vericidir. Temel bir iletişim stratejisi olarak sinema hatırlatmak ve anlatmak misyonunu üstlenerek sürekli kendini yenilemektedir.

Türk milletinin yüzyıllar önceki akli ve vicdani hassasiyetlerini günümüze kadar taşıyan Korkut Ata millî, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen nesillerin mihmandarı olmuştur. Mazisini koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını ve milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan nesillerin Korkut Ata gibi önderlerinin izinde yol yürümesi bizim haklı gururumuz olacaktır.  Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali bu anlamda bizim için büyük önem taşıyor.

Ülkelerin birlikteliğini ortaya koyması açısından, geleceğin insani değerlerinin güçlenmesi ve sürdürülebilmesinde evrensel ortak kimliği taşıyor olmamız çok kıymetli. Türk Cumhuriyetleri Devletlerinin katılımı ile festival uluslararası bir düzeye ulaşmış oldu. Gönülden kurulan bağ kültürel alanda da tesis edilirken, kültür ve sanatın birleştirici özelliği ile  aynı medeniyet temelinde herkesin buluşmasına zemin hazırlandı.

Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali Türk cumhuriyetleri ve topluluklarından uzun metrajlı-konulu ve belgesel filmlerin yarışacağı ilk ve tek film festivali olarak onur vesilemiz oldu.

Türk dünyası sinemasından yarışma ve yarışma dışı bölümleriyle toplamda 40 dolayında en seçme filmin festival seyircisiyle buluşacak olması sinema kültürünün korunmasında ve uluslararası bir sinema dilinin oluşmasında olumlu yönde katkılar sunacaktır.

Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali ile  atılan bu adımın gelecek nesiller için bir bellek işlevi görmesini ümit ediyor, ülkemizde sinema sanatının bu birikim ve kaynaktan da beslenebilmesine katkıda bulunulacağına inanıyorum.

Emeği geçen herkese teşekkürlerimi iletiyorum.

ahmetmisbah demircan

Ahmet Misbah Demircan

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı

Katarından hiç ayrılmaz turna kuşu. Özgürlüğe sevdalıdır. Bir o kadar da yoldaşına sadık. Yalnız kalmaktansa bırakır suya kendini. Birlikte olmak yaşamın tadıdır çünkü. Birlikte olmak özgürlüğün adıdır.

Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali’nin sembolü olan Turna kuşu bize bir olmayı, birlikte olmayı öğretir yeniden. farklı coğrafyalarda yer edinmiş olsak da ortak kültür mirasında  buluşmamızı anlatır.

Ulu bilge Korkut Ata’nın dizi dibinde büyüyen çocuklardan olamasak da onun misyonuyla yetişenler olarak bu davanın devamlılığını sağlamayı boynumuza borç bildik. Aile birliğini önemsedik, sevgi, dürüstlük, saygı etrafında buluştuk, cesareti kuşandık onun hikayelerini okurken.   Onurlu olmayı, dayanışmayı, vatanseverliği, cömertliği ve merhameti yeniden öğrendik ve nesillerimiz de öğrensin istedik. Dede Korkut Hikâyelerinin gelenekten geleceğe, dünden bugüne, dilden edebiyata kaynaklık ediyor olması bizler için paha biçilmez bir değerdir .  O sadece Oğuz Türklerinin sesi olarak kalmamış günümüz gençlerinin kendini gerçekleştirmesinde de ayna rolünü üstlenmiştir.

Bu festival o yüzden adını Bilge Korkut Ata’dan alıyor.  Sezai Karakoç bilge insanları ne güzel tarif etmiştir:  “Bilge insanlar, bir yol üzeredirler. Yalnızdırlar bu yürüyüşte, çoğu zaman bir başına; ama onurludurlar, ama gururlu, ama vakur. Almayı bilmezler, vermeye meyyaldirler. Hayatlarını kutlu bir davaya vakfetmişlerdir. Bu duruş, onların en büyük sermayesidir.”

Yol üzere olanlardan aldığımız cesaretle nesillerimize kültürel miras bırakabilme ümidiyle bizler de yola koyulduk. Bu yolculukta tarihsel birlikteliğin bize kattığı güçle Türk Dünyası arasında mevcut olan ortak kültür ve medeniyet mirasını dikkate alarak, kardeşlik, dayanışma ve yardımlaşma yaklaşımı içinde olduk.

 Bilgi, görgü ve karşılıklı deneyimlerden yararlanarak, dil, inanç, tarih için geleceğimize köprüler kurmak öncelikli hedefimiz oldu. Kültür-sanat alanında sinemanın birleştirici gücüne inanarak Uluslararası alanda da birliği sağlamak, Türk dünyasını meydana getiren ülkeler arasında sinema işbirliğini ele almak ve ortak bir sinema dili oluşturmak hedeflerimiz arasında yerini aldı.

Türk ülkeleri ve toplulukları arasında ortak sinema üretiminin ve sinema eserlerinin dolaşımının önünü açmak amacıyla hayata geçirilen Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali’nin hayırlara vesile olmasını diliyor emeği geçen herkesi yürekten kutluyorum.

ihsan-kabil

İhsan Kabil

Festival Koordinatörü

Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali, yıllar öncesinden başlayan ve ilmek ilmek dokunan bir yolculuğun heyecanlı serencamı şeklinde kendini ortaya koymuş oldu. Istanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri’nin faaliyetleri çerçevesinde 1998-2002 yılları arasında yönetmen Prof. Tevfik İsmailov’un öncülüğünde üç kez düzenlenen Türk Dünyası Sinema Günleri, 2013 Eskişehir Türk Dünyası Kültür Başkenti programları arasında Turkuaz Sinema Günleri ve 2014’te D-8 ve Türk dünyası ülkelerinin de üye olduğu ECO ülkeleri sinemalarının oluşturduğu Gelişen Ülkeler Film Festivali’nden sonra tam anlamıyla başlığına uygun gelişmiş bir boyuta yükseldi. Türkçe ve lehçelerinin konuşulduğu geniş coğrafyadan bağımsız, özerk veya bölge olarak ortaya çıkan Türk dünyasından seçme filmler, yarışma, özel bölümler, panel ve sergilerle seyirciyle buluşuyor.

Festivalin bitiminden sonra her yıl Türk Dünyası Kültür Başkenti seçilen şehirde tekrar edilecek şekilde, İsmail Gaspıralı’nın “Dilde, Fikirde, İşte Birlik” şiarını gözeten festival, Saha Cumhuriyeti’nden Kazakistan, Moldova/Gagauz Yeri’ne, Tataristan’dan Özbekistan, Irak Türkmenlerine, Türk Keneşi’ne gözlemci üye olan Macaristan’a kadar çok geniş bir coğrafyada makes bulan ortak kültürümüze dair tarihi ve modern kurmaca, belgesel ve animasyon türlerindeki filmlerle yetişkin ve çocukların dünyasına hitap edecek şekilde kültürel anlamda çok renkli bir yelpazede seyircilerin yüreğine ulaşmayı hedefliyor. 2017’de Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen 3. Milli Kültür Şurası’nda Ortak Sinema Fonu kurulmasıyla gündeme gelen ve Türk dünyasını oluşturan ülkeler arasında resmi olarak her alanda sinema işbirliğini işleyecek olan “Türk Dünyası Sinema Birliği’ne Doğru” toplantısı, festivalin somut çıktılarından biri olarak kendini gösteriyor. Festivalin, gelecek yıldan başlayarak ilerleyen zamanlarda daha da verimli ve sinema kültürünü besleyecek, gelişmesini sağlayacak bir düzeye gelmesini,  genç kuşakların Türk sinemasının Türk Dünyası sinemasının doğal bir parçası olduğu anlayışını benimsemelerini ve Türk sinemasının hangi kültürel kodlarla oluşturulabileceğinin işaretlerini fark edebilmelerini temenni ederiz. Başta Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü olmak üzere etkinliğimize katkı veren tüm kuruluşlara teşekkürü bir borç biliriz.